İlk yaptığım yağlı boya resmim; Güzel olması, Bir düşünceyi bir duyguyu anlatabilmesi, tekniğinin doğru uygulanmış olması, tarzımı taşıyor olması ve bunlar gibi kaygılardan çok uzaktım yaparken. Taşıdığım tek kaygı, ortalığı fazla batırmadan, kompozisyonun ne olduğu, az çok anlaşılabilen bir resim yapmaktı. En ucuzundan 3-5 boya, beyaz ve maviden 2'şer tüp, en küçük boy terebentin ve bezir yağı ile 3-5 fırça alıp, çokta hevesli, ama bir o kadar korkarak başlamıstım, bu resmi yapmaya,"Acaba bende bir yetenek varmı? Yoksa yıllarca kendimi mi kandırmışım" diye. Bazen bu soruyu, hala sorarım kendime.Her ne olursa olsun. Sonuçta benim icin yaptığım en değerli resim budur, çünkü ilktir. 2011
Deniz ve Kayık. Tatile gidemediğimiz bir yazdı. Çok detaylı bir deniz çalışması olmasa da ilk seescape resmimdir. 2013
Eşimin en sevdiği tablo. Tatile gidemediğimiz o meşhur yaz. Aslında Kayınvalidem için yaptığım, bir saat kadar bir sürede tamamladığım, ısmarlama bir resimdi. Aklımdan yapmıştım. Ertesi gün iş var, erken kalkıcam diye, çarçapuk tamamlamıştım. Bittikten sonra eşim ben bunu anneme vermem, sen ona baska yap dedi. Çok matah bir resim olmasada kompozisyondaki renkler bir birlerine çok yakışmışlar. Sanırım eşim bu yüzden sevdi 2013
ilk reprodiksion denemem; Vincent Van Gogh'un en sevdiğim tablosu, Gece kafe. Bunun baskısından değil de, Yağlı boya olanından istiyorum diyerek yapmıştım. Eh artık olduğu kadar 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder